Ballıkpınarda Motokros ve Beynam Kaçamağı...

Her şey pazar günü (29.06.2014) yapılacak olan Rider Motosikletin organize ettiği motocross etkinliğine katılmayı kararlaştırmamızla başladı. Mevsimlik montlar artık hafiften pişirmeye başladığı ve terlettiği için "yazlık mont alıp gitsek nasıl olur" düşüncesine kapıldık birden ve cumartesi günü mont alıp pazar günü etkinliğe katılalım dedik. Düştük yollara...
İlk durağımız İstanbul yolu üzerindeki Honda-Efe Bayiydi...




Biraz bakınıp oradan ayrılıdık ve  Ankara'nın bir ucundan diğer ucuna yol alıdık,  Yamaha Baydar bayiine yöneldik... <Tenere aldı yine aklımı başımdan... (ellerinde yokmuş sıra beklemek gerekiyormuş-mış-miş...) Tenere eninde sonunda benim olacaksın, binecem üstüne vuracam kırbacı vuracam kırbacı>


Motosiklet bayileri ve aksesuarı satan yerler nedense hep Doğukent Bulvarı çevresinde konumlanmışlar...
Yamaha' dan sonra Ulusan Motor (KTM, Kavasaki, Suzuki, Ducati, Triumph bayii)' a gittik...



Ulusan Motor'dan Motomax ve az ilerisinde yeni açılan Mototan Mağazası ve Endo Motor (Suzuki, Harley Bayii) a uğradık...


Motosiklet Bayilerinde bir ilgi bir alaka sormayın gitsin o biçim yani. Bir ara acaba bizde motorcu tipi yok da ondan mı bizimle ilgilenmiyorlar diyerek "motorcu tipi" üzerinde düşünmeye başladık :-P Yani ya müşteriye doymuşlar ya da bizde alıcı tipi yok ????
Bir ilgi alaka sıralaması yapacak olursak bence 1. sırada Mototan yer alıyor zaten montu da oradan aldım. Aksesuarda çok fazla bir seçenek yok her yerde hemen hemen aynı mallar var, fiyatlar üç aşağı beş yukarı aynı (honda biraz kazıktı:)
Neticeten montları aldık ama keşke geçen yıl sezon sonu alsaydık diye de hayıflandık :( Zira geçen sezon yazlık çeşitleri daha çoktu, ee tabi fiyatlar da daha makuldü.
---o---
Pazar günü sabah Ertuğrul' u Meyyem Teyze'sine bırakıp tam yola koyulmuştuk ki Gökçen' e gelen telefonla mecburen hastaneye gittik. Birkaç bıdık muayene ettikten sonra Ankara Motosiklet Klubü (AMOK)' un kararlaştırdığı buluşma saatine ve yerine geç kaldığımız için direk Haymana Ballıkpınar' a yöneldik. Sağolsun organizasyonu haber veren Ersin Kardeşim bize yolu tarif etti ve sayesinde kolayca bulduk. Yolda 3 cruiser motosiklete rastladık ve dedik ki bunlarda kesin oraya gidiyor takıldık peşlerine , abiler Oldboys' tanmış. Ballıkpınar'da arkadaşlarımız Seda, Göksel ve küçük şirine Çağın ile buluştuk. Ortamdaki en küçük motorsever Çağın Ece idi sanırım :) Güneşten kaçmak için  Ankara Motorsiklet Klübü'nün çadırına misafir olduk. Alanda nitro RC arabalar vardı ve tozu dumana kattılar :-)
Alanda her çeşit motosiklet vardı, scooterdan superspor Hayabusaya, cross dan cruiser'a...
Rider Motor' un organize ettiği ve TM Racing' in cross motorlarını tanıttığı organizasyonda deneme sürüşü yapabiliyorsunuz, biraz toprağa bulanmak için alana gider gitmez biraz tereddüt etsemde ismimi yazdırdım... Ballıkpınar' a nasıl giderim derseniz;


Gölbaşı girişinde sağa Haymana yol ayrımı vermekte yaklaşık 21 km gittikten sonra sağa Çevik Bir Caddesinden Ballıkpınar köyüne dönülüyor (ama tabelası okunmuyor), sağa döndükten sonra yaklaşık 500m ilerde solda motokross pistini göreceksiniz. Böyle bir pisti görmek motorsporları açısından beni gerçekten çok sevindirdi :-))

Ballıkpınar hakkında kısa bir anektod (Vikipedi)
(Ballıkpınar Adını Nereden Aldı?
Köyümüz kurulmadan önce bugünkü yerinde Koparan Köyü’nden “Derviş Ali” adındaki büyüğümüzün arı kovanları ve büyük bir su kaynağı bulunmaktaydı. Kovanlardan dolayı “ballık”, su kaynağından dolayı ise “pınar” kelimelerinin birleşmesiyle “BALLIKPINAR” adını almıştır.
Köyümüz kurulduğu yıllarda, çevre köyler gibi “Haymana” ilçesine bağlıymış, Haymana hükümet konağının yanmasıyla köyün kuruluşuna dair bilgiler yok olmuştur.)



Pistte eğitim yapan iki genç kardeşimiz (yaklaşık 15-16 yaşlarında) vardı ve motorların hakkını veriyorlardı.




Şu havada uçan motorun üstündeki benim demek isterdim :-))

Çekirdekten yetişmece...
Alanda deneme sürüşü yapanların yanı sıra organizatörlerin düzenlediği 5-12 yaş arası çocuklara motosiklet eğitimi de verdiler. Ayrıca yavaş gitme yarışması (ufak bir hata sonucu elendim:)) ,halat çekme yarışması, çuvalla gitme yarışması gibi bir çok güzel etkinlik yapıldı. 


Test sürüşlerine ara verilip diğer yarışmalara geçilince vakit baya ilerledi ve test sürüşlerine geri dönüş biraz uzadı, bunaltıcı sıcağında etkisiyle alandan ayrılmaya karar verdik.
Vakit erken olup bu kadar da yol gelince Gökçen'i görmediği bir yere götüreyim azıcık çam havası alalım diye düşünerek Beynam Kent Ormanı'na çevirdim gidonu. 


Beynam deyince çoğunuzun aklına piknik geliyor, giriş ücrete tabi ve piknik yapabiliyorsunuz fakat Ankara Kent Ormanı kısmı pikniğe kapalı bir koruma ormanı (araçla giriş yasak). Arı vızıltısı ve kuş sesi hariç hiçbir ses duymayacağınız muhteşem bir yalnızlık mekanı. AVMlerden bıktıysanız kafa dinleyip yürümek için birebir. Bir de sırt çantanıza termosla çay attıysanız ne ala...
Kent ormanı kavramı 1960'larda Kanada'da ortaya çıkmış. Sanayinin baskın olduğu büyük şehirlerde şehir içinde insan evlatlarının azıcık nefes alıp doğa ile başbaşa kalabileceği bir ekosistem yaratmak ya da varolanı kullanmak amaçlanmış. Beynam ormanları 1600 hektarlık bir karaçam ve tüylü meşe ormanı, 419 bitki, birçok memeli ve kuş türünün ev sahibi.  2005'te Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından kent ormanı olarak ilan edilmiş. Teknik ayrıntıdan bihaberim,  fakat Beynam' ın tabiatı koruma alanı olarak kalmasını savunanlar da mevcut. Bir bilen bizi de aydınlatırsa sevinirim. Manzara ve hava enfes. 
Şehir merkezine 40 km kadar uzak, Bala ilçesine bağlı. Yollar pek iyi değil , fakat biz bir sıkıntı yaşamadık. 




İçerisinde yürüyüş parkuru , asma köprü, seyir terasları, gözetleme kulesi ve ufak molalar için yağmur ve güneş korunakları yapılmış. Vurayım kendimi dağa bayıra azıcık ter atayım fikri için ideal.
Ertuğrul'un yokluğu; fırsat bu fırsat :)
Biz de yürüyüşümüzü yapıp, azıcık da Ertuğrul'un yanımızda olmamasını fırsat bilip oyun sıramızı savıp


haftalık oksijenimizi aldık, yeşilin dibine vurduk...
yine düştük ev yoluna...


Bu aralar artık ekinler sarardığından yollar da renk cümbüşü :)



Başka bir paylaşımda buluşana kadar hayatınızın tadı tuzu eksik olmasın...



Bumerang - Yazarkafe

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder